Davada Taraf Tasarım Tescil Belgesi

"ÖZET"

 


TASARIMIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVASI, DAVANIN AÇILDIĞI ANDA TASARIM SİCİLİNDE TASARIM BELGESİ SAHİBİ OLARAK KAYITLI KİŞİYE KARŞI AÇILIR. 
"İçtihat Metni" 
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 8.7.2003 tarih ve 2001/832 - 2003/379 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: 
Davacı vekili, davalılardan .... tarafından tasarlandığı iddia edilen ve diğer davalı şirket adına tescil edilen harita katlama biçimlen tasarımının yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmadığını, tescilin haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek, tescilin hükümsüzlüğüne ve tescil belgesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 
Davalılardan şirket ve ..... vekili, davanın reddini istemiştir. 
Diğer davalı TPE vekili ise, davanın husumet ye esas yönünden reddini savunmuştur. 
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile davalı şirket adına tescilli endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. 
Kararı, davalılardan TPE, vekili temyiz etmiştir. 
Dava, tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. 
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname'nin 44/4 maddesine göre, tasarımın hükümsüzlüğü davasının, davanın açıldığı anda tasarım sicilinde tasarım belgesi sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılacağı öngörülmüştür. 
Anılan KHK.nın bu açık hükmü karşısında, hükümsüzlük davasının TPE.'ne de yönetilmesine gerek yoktur. Her ne kadar, bu dava sonucu verilecek terkin hükmünü icra edecek makam TPE olması nedeniyle, O'nu da ilzam eden bir karar olması düşünülebilir ise de, 554 sayılı Kanunun 45/son fıkrasında bir tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş kararın herkese karşı hüküm doğuracağının açıklanmış olması nedeniyle, bu tür davalarda TPE.nin hasım gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. 
Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde mümeyyiz davalı yönünden davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, davalılardan TPE, vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalı yararına ve bu davalı ile sınırlı olarak (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

11. Hukuk Dairesi 2004/4732 E., 2005/1024 K.

 

 
Geri